Modern zamanlarda aşk yorulmuştur.
Erkek yalnız ve avare.
Kadın yalnız ve mutsuzdur.
Ve kadınlar bunu kendi suçları zanneder. “Eski yaptıklarımın karması yüzünden mi yalnızım” soru işaretleriyle kararır.
Bir bakıma haklıdır, çünkü işleri bu kadar laçkalaştıran yine kadınlardır.
Ama kendi suçu zanneden kadınlar değil, zannetmeyenler asıl suçlulardır.
Flörtü, teması, ilk dokunuşu, elele tutuşmayı, ilk öpücüğü, seksi; basitleştiren, kolaya indirgeyen kadınlardır suçlular.
Maskeleri de yine modern zamanlar, “istediğimi yaşarım kim ne karışır” kafasına girip, önce kendilerini değiştirdiler. Sonra erkekleri.
Sonra diğer kadınları...
Açtır kadın çünkü. Hiç özgür olamamıştır bugün olduğu kadar. Ve özgürlüğü kendi kendini yiyerek tüketir.
Ne kadar modern, o kadar kalbine tutsaktır.
Yüzyıllardır uğruna çırpındığı özgürlük, bugün onun esaretidir. Zorla elde ettikleri özgürlükle, 21. Yüzyılı değiştirirler.
Erkekler ise tarih boyunca yaptıklarını tekrarlarlar...
Erkekler izler.
Ve birilerinin onları alıp götürmesini beklerler. Çünkü erkek, edilgendir.
Kimin kimi götürdüğü belli olmayan muhteşem yüzyıla hoşgeldiniz!
Bu yüzyılda biz, ne istediğimizi biliriz, ne istemediğimizi...
Bugün binlerce anlamsız seks, vücutlarda vuku bulur. Vuku bulduğu vücutların kalplerini sertleştirir, duygulardan arındırır. Bugün binlerce yalnız kalp, git gide soğur.
Acısını da yine kadınlar çeker. Hani içinde bir parça romantiklik sıkışmış, duygusal diye hor görülen kadınlar. Diğer kadınlar...
O kadın da kısa zamanlara vurur kendini.
Roller hep değişir, bir diğer kadın olursun, bir esas kadın.
Hiç bir rolde sabit kalamazsın. Rolün dağıtımı ise sanılanın aksine bir erkeğe göre şekillenmez.
Yine bir kadına... hep bir kadına göre rolün biçilir, diğer olursun.
Erkek edilgen ve erkek bu rolü çok sever.
İşine gelir kolaya kaçmak.
Tabii ki.
Bir baksana kendine ve çevrene.
Kaç erkek sayabilirsin sevgisi için çırpınan? Bunu seviyorum ama dur bi ötekine mesaj atayım, berikine göz kırpayım demeyen...
Peki kaç kadın kaldı, ötekinin parası daha çok, onunla flört edeyim, nasılsa kalbim her türlü parçalanacak demeyen?
Kaç insan kaldı... Kaç insan kaldı “zamanında çok kırıldım” demeyen?
Modern zamanlarda aşk... Yorgundur hem de çok!
sen harikasın !
YanıtlaSil;) tesekkur ederim, sensin harika!
YanıtlaSilkaç insan kaldı zamanında çok kırıldım demeyen.çok doğru.içi acıtan gerçekleri bir kere daha yüzümüze çarptın ama iyi oldu ellerine sağlık,teşekkürler.
YanıtlaSil=) ben teşekkür ederim. napalım acı ama gerçek.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı tebrikler.
YanıtlaSilKızlar hakkında oldukça fazla şey öğrenmiş oldum.
Erkekler hakkında da yazdıklarının doğru olduğunu teyit edebilirim, sadece erkek edilgendir sözü bana ters geldi o kadar.
Ama gerçekten tebrikler :)
Modern zaman paradoksu.
YanıtlaSilYüzlerce yıl çabalanan özgürlük
şimdi birinci mutsuzluk kaynağı(modern kadının)
30 yıl öncesinin daha az özgür,
daha kıt seçenekli ve daha sade hayatı du denli çetrefil sorunlar yaratmıyordu.
ne yapalım, 30 sene öncesinde yaşayamıyoruz diye dövünecek halimiz yok! modern zamanın tadını çıkartırken, dezavantajlarını da yenmenin bir yolunu elbet bulacağız... umarım!
YanıtlaSilben de bu günü tercih ederim.
YanıtlaSildün dünde kaldı
yeni bir şeyler söylemek lazım
gerçekten harika bi yazı düşüncenize sağlık
YanıtlaSil