fortfolio işte...

biraz şehir, biraz ilişki, biraz kadın, biraz erkek, biraz yalnız, biraz komik, biraz hikaye, biraz gerçek.

8 Eylül 2010 Çarşamba

Senden hoşlandığım için özür dilerim!

“-Korkuyorum ben, ilişki istemiyorum.
-Çok üstüme düşüyor, habire arıyor, neredesin diye telefonu açtı geçen gün, şaşırdım resmen, sana ne bi kere! Ne bu gelin-güvey olmalar...
-Ben sarılıp uyumayı sevmiyorum, belki öküzlük, domuzluk ama sevmiyorum. Utanmasam seviştikten sonra evden gitmesini isteyeceğim. Tüm gece yatakta dönüp duruyorum.
-Ya evet bende ilişki istemiyorum ama bir fuck buddy’im olsa süper olur. Gel deyince gelsin, yatıya kalmasın, ekstra bir şey beklemesin. Kimseye de hesap veresim yok zaten.
-O değil de nasıl sevişiyordur acaba, en çok bunu merak ediyorum tamam seksi duruyor ama belli olmaz ki... Tehlikeye girmeden bir önizleme alsam çok memnun olacağım.”

Bunlar iki erkeğin sohbetleri olsaydı, bir yazı konusu değeri taşımazdı. Oysa bunlar basbayağı iki kadının sohbetleri. Bayağı dediysek akıl başka tarafa kaymasın,“kaşar” diye damgalanamayacak, gayet düzgün, aklı başında kadınlar... Peki bu sohbet de neyin nesi?
Birbirlerini mi kandırıyorlar? Hayır.
Samimi değiller mi? Hayır.
Bıkmışlar mı? Hayır.
Sapına kadar gerçek ve inanarak yapılan sohbetler... Evet tabii ki bir parça muzırlık söz konusu ama bir o kadar da içten.

O zaman ne bu?
Tek bir cevabı var. Hani böcekten olanı vardır, film kategorisi olarak geçer, yüksekten olanı vardır... Evet evet bildiniz, tek kelime KORKU!

Etraf erkekleşen kadınlarla dolu diyoruz ya... Hani bir türlü çözülemeyen, acayip kadın hareketleri, hepsinin para kazandıkça kendini daha bir üstün görmesi ve duygusallığı bir kenara atıp çentik yarışına girmesi... Hani düzgün kadın kalmadı sendromu... Evet arada gerçekten bundan keyif alan, ruhu alınmışlar mevcut ama bir çoğunun tek derdi aslında korku!

İlişki nasıl olur korkusu değil üstelik, ilişki olmuyor ki korksunlar...

Sen at onu evden, o kalkıp gitmesin diye. İşte bu kadar!

İstenmeme, terk edilme, kullanılma ve sevilmeme korkusu, üstüne de bir tutam muzırlık, işte hepsi bu!

Birisinden hoşlandığım için özür dileyecek duruma geldim. En yakın arkadaşıma bile itiraf edemiyorum, “evet hoş biri, evet ilgimi çekti ama tabii hoşlanıyorum diyemem, kendimi kaptırmadım zaten” diye geçiştiriyoruz. Yuh be! Hoşlandın işte kızım, sürekli görüşüyorsun, konuşuyorsun hangi hoşlanmama? Ama yooook, hoşlanırsan beklentiye girersin maazallah! Sonra da adam geri adım atarsa, hoşlanıyor gibi davranmaktan vazgeçerse... Yine göt olursun! Artık kimsenin buna tahammülü yok.
Denemek bile zor gelirken istediğinden emin olamadan reddedilmek… Harikadır, tavsiye ederim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...