Ben en önemli kurallardan birini hep unutuyorum. Sen unutma!
Asla kendini bir erkeğe göre programlaMA!
Bırak o kendini sana göre programlamaya çalışsın, seni programlamak için uğraşsın, sen işin seyrine bak ve sadece onun çabasına karşılık ver. Sen organizatör müsün kadın? Zamanını, programını, işini, paranı ayarlamak için tepinme, iki dakika sakin dur!
Asla kendini bir erkeğe göre programlaMA!
Bırak o kendini sana göre programlamaya çalışsın, seni programlamak için uğraşsın, sen işin seyrine bak ve sadece onun çabasına karşılık ver. Sen organizatör müsün kadın? Zamanını, programını, işini, paranı ayarlamak için tepinme, iki dakika sakin dur!
Sen çabalama. Ne demişti Emre Yılmaz? Kadına yakışan aşk'tır, aşık olmak değil.
Sen hayatında oda açmak için delice uğraşma, deli misin yoksa? (en azından, gerçekten hakedene kadar!)
Odayı o açsın, kafasını vurup girerek. Açmasına aldanma, yetmez! Ne ona, ne sana! İçini döşesin, koltuk, masa, sandalyelerle eşyalarını seçsin. Heveslensin, yatağı süslesin ve seni içine girmen için ikna etsin. Odada her daim bir demet taze çiçeği ihmal etmesin, gönlünü almak için!
Sen seyreyle... Doğa bunu emrediyor çünkü! Av-avcı ilişkisine izin ver, doğaya başkaldırma!
Biraz kadın ol! Onun için değil, kendin için! Gloria Gaynor burada araya girsin ve fon müziğimizi oluştursun... “He can be Romeo if you act like Juliet.”
Önce kadın ol, kapını açmasına da izin ver, dans pistinde seni yönlendirmesine de, iyi geceler öpücüğünden sonra daha fazlasını istemesini bekle...
Kadın olduğunu önce hisset, sonra hissettir. Lamba patlayınca erkek gibi sandalye tepesine çıkma, hesabı paylaşalım diye kendini paralama, iki güzel lafa saçını süpürge etme, tüm ev işlerinden anlama, seks için üzerine atlama, paran olmayınca bunu söylemekten utanma, zayıf hissettiğin günlerde şaklabanlıkla bunun üzerini örtme! İşin özü, kırılgan olma, dozunda kapris yapma ve tırnağın kırılınca istersen mızmızlık yapma lüksüne sahip çık. Sen yapmazsan, o yapacak çünkü!
Neden bir anda anti-feminist söylemlere girdim biliyor musun sevgili fortfolio okuru?
Mutluluğun için... Esas olan mutluluk çünkü...
Ne yapalım, erkek böyle davranan kadını el üstünde tutuyor. Diğeri nasılsa başının çaresine bakar, üzülmez, ölmez, ağlamaz deyip uzama moduna geçiyor.
Doğaya karşı gelmek için biz çırpındıkça, "kendi ayağımın üzerinde duracağım" söylemleriyle doğru yaptığımızı sandıklarımız tepemizde patlıyor. Bu dediklerimi yapınca, kendi ayağın üzerinde durmuyor olmuyorsun hem, merak etme. Sadece biraz pohpohlamış oluyorsun, kendi hayatını kolaylaştırmak da cabası!
Kadın ol ki, erkeği erkek gibi hissettir. Erkek biraz daha güçlü hissetmek istiyor. Her şeyi halleden kadının, kendisine ihtiyacı olmamasından korkuyor.
Oysaki en güçlü kadın bile, sevdiği erkeğe ihtiyaç duyar, bunu bilmiyor işte!