fortfolio işte...

biraz şehir, biraz ilişki, biraz kadın, biraz erkek, biraz yalnız, biraz komik, biraz hikaye, biraz gerçek.

22 Ağustos 2010 Pazar

Affettim.



Hadi gel artık, affettim! Kızmayacağım hiç bir geçmişe, hiç bir yaşanmışa ya da yaşanmamışa... Yüzüne vurmayacağım, gıcıklık yapmayacak, boş yere sinir dolu bakışlar atmayacağım. Hadi gel! Şimdi gelirsen, kalbim senin, yatağım senin, somonun yarısı senin, kumanda senin...


Bağışlıyor, mazur görüyor ve unutuyorum... Hayır seni değil!
Affettiğim senden öncekiler, seni beklerken hayatıma değenler... Hani bugün beni, yarın öbürünü, ertesi gün berikini beğenen adamı affettim. Hani yeni ünlü olma aşamasında, kolunu omzuma atıp “dün gece klupte 3 kızla öpüştüm, Teoman gibi hissettim” diyen adamı da. Hani eski arkadaşız yalanı altında götürmeye çalışan adamı. Hani gülücük üstüne gülücük atan, yazdıkça yazan ama ağırdan alınca chat penceresini suratına çarpan adamı.
Hani çözemediğim, ne hissettiğini, ne yapmaya çalıştığını anlamadığım 1-3-8 adamı. Hani eğlenceli ve kreatif sosuna bulanmış problemli adamı. Hani sevgilisi olan ve ondan vazgeçmeyen ama kafamı karıştırmaktan sadistçe zevk alan adamı. Hani her gün arayan, görüşmek, yemekler yapmak ama asla sevgili olmak istemeyen adamı. Hani çok yakışıklı ama müptezel adamın ben istemezken, “bu” ilişki ister diye benden kaçmasını. Hani sevgilisinden ayrıldıktan sonra şiirler ve dondurmalarla gecenin bir yarısı kapıma dayanan, ben arayınca kaybolan tiyatrocu adamı. Hani iki yılımı elele geçirdiğim o çok bencil adamı. En zoru onu affetmek, bende açtığı güvensizlik yaralarını onarmak oldu.

Ama kolaya kaçmadım sevgili... Üstünü örtüp, altta ince ince kanamasına izin vermedim. Deştim tüm yaraları, attım içimden, titizlikle diktim üstünü! Şimdilerde sevdiğim belli belirsiz bir çocukluk yara izi gibi... 
Ben yara izlerini çok severim, bilir misin? Parmak izi, göz irisi gibi nev-i şahsına münhasırdır. Her birinin uzunluğu, kısalığı, genişliği, yeri, hikayesi, zamanı farklıdır. Aynı düşmeyle olan yaralar bile birbirine benzemez. Bir de artık geçmiştir ya biraz da o yüzden severim. Acısı kalmaz, hatırası kalır o da istersen... Deri, zaman işlevi görür gibi kapatır üstünü, belli belirsiz kalır.


Ne diyordum? Evet affetmek. Büyüklükmüş, küçüklükmüş beni ilgilendirmez. Ben boyut kalıplarına sığamayacak bir şeyin peşindeyim. Senin peşindeyim. Hatta kendimin peşindeyim.
One way or another... Aşkın peşindeyim!


4 yorum:

  1. çok başarılı çok begendim. akıcı gerçekci ve hissedilir bi dili var,yüregine saglık..

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkür ederim=) benim de sevdiğim bir yazı bu.

    YanıtlaSil
  3. deri zaman işlevi görür kapatır üstünü
    farklı bir o kadar da gerçekçi bir bakış açısı
    eğlenceli ve okunası yazılarını ilgiyle takip ediyorum aynen devam

    YanıtlaSil
  4. teşekkürler, ben de aynen devam ediyorum=)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...