fortfolio işte...

biraz şehir, biraz ilişki, biraz kadın, biraz erkek, biraz yalnız, biraz komik, biraz hikaye, biraz gerçek.

6 Şubat 2011 Pazar

İsteyenin bir yüzü...


 Güzel fotoğraflar biriktirmek istiyorum.


Hayır dağ, taş, simit peşinde martı, sümüklü sokak çocuğu, sigara içen yaşlı, dişsiz ve kırışıklı dede kareleri değil. Onları fotoğrafçılığa yeni atılan amatörler çeksin, ilk kendileri çekiyormuşcasına...


Ben, tüm bencilliğimle, kendi karelerimden bahsediyorum. Gülen, kahkaha atan, 32 diş, burun kırıştıran, azıdaki dolguyu gösteren cinsten kahkahalarla dolu...


Yüzmek istiyorum, bulabildiğim her fırsatta! Havuzda değil, denizde. Kendimi okyanusun bir parçası hissetmek, dünyanın öbür ucunda aynı anda denize giren biriyle saçma bir bağım oldugunu düşünmek, derinden yüzeye doğru yavaşça çıkarken yüz bin baloncuk arasında güneşle kesişmek, nefesimin son anına kadar suyun altında kalmak istiyorum. Can hıraş su yüzüne çıkınca “oh be” nefesinde yaşadığımı hissetmek istiyorum.


İçmek istiyorum. Sıcacık bir kahve, buz gibi bir bira, limonu acısı kıvamında bir bloody mary, nanesi bol mojito ya da rengine doyulmaz bir roze... Mümkünse arkadaşlarla, keyifli bir masa çevresinde...


Gezmek istiyorum. Montreal, New York, Hong Kong,Yeni Delhi, Massai Mara, Santiago, Venedik, Barselona, Pecs, Paris, Berlin...
Her şehirden bir kare, içinde ben olayım! Ben galiba, en çok gezmek istiyorum!


Öpüşmek istiyorum. Uzun, kısa, kaçamak, ulu orta, ıslak, küçük... Gülümseyerek.


 Bu aralar yaz gelsin istiyorum, üşümekten kat kat lahana bebek gibi giyinmekten çok sıkıldım. Sıcak kumda ayağım yansın, tiril elbiseler tenimi sarsın, sandaletlerim kış uykusundan uyansın, tenim bronz, saçlarım ılık esintide salınır olsun.


Yazmak istiyorum. Ona buna değil, kağıda, deftere, bilgisayara, telefona, kitaba... Deneme, saçmalık, aforizma, öykü, röportaj, roman... Beynim susmasın, ilham kaçmasın, tatmin durmasın!


Okumak istiyorum. Kitapları ve insanları... Çoğu zaman sadece romanları.


Yemek istiyorum. Mangal çuprası, roka, enginar, taze fasulye, bakla, pırasalı pilav, çiğ somon, az pişmis et, anane köftesi, soslu makarna, ıspanaklı börek, üç peynirli kahvaltı...


 Kare şeklinde, içine küçük bir masa alabilen rengarenk bir mutfak istiyorum. Sıkış tepiş olmadan, güzel yemekler hazırlamak, domez bünyemle basit ama şık sofralarda sevdiklerimi doyurmak istiyorum.


 Haberleri, kötü biten filmleri izlemek istemiyorum. 
 Yetinmek istiyorum. Daha fazlasına gerek olmasın, gözüm aç kalmasın. Benim olan en güzelidir, az çoktur zaten. İnsani içgüdüden çıkıp elimdekiyle mutlu, çok mutlu olmak istiyorum.

4 yorum:

  1. yazi soyle bir okunup gecilecek yazi degil..oyle boyle degil cok begendim. :) ayni seyleri istiyorum inan

    YanıtlaSil
  2. Birlikte bisiklet binelim:)

    YanıtlaSil
  3. teşekkür ederim renkli bilezikler... iste, sipariş et, gelsin diyorum o zaman=) bana da, sana da gelsin=)

    adsız evet diyoruuuum! bisiklet! bunu nasıl da unutmuşum! bisiklete binelim, bisikletin sepetinde yorulunca yemek için güzel sandviçler olsun!

    YanıtlaSil
  4. Her şey güzel; gezmek, yüzmek, içmek, sevdiğin insanlarla keyifli dakikalar yaşamak, yazmak, en çok da okumak ve hatta bisiklete binmek...

    Sadece fotograf biriktirmeye ben yokum. Geçmişimi ve anılarımı çekmecelerde saklamayı sevmiyorum ben...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...